Osmanlı Ordusunda At (1856-1908) kitabının kapsadığı dönemde Osmanlı Devleti'nde bir "at sorunu"ndan bahsedilebilir. Atçılık konusunda örnek gösterilebilecek kurumlar teşkil eden; at sayısı ve çeşitliliği bakımından zengin bölgelere sahip Osmanlı Devleti'nde, 19. yüzyılın ortalarından itibaren at varlığı gerek nitelik gerekse nicelik olarak gerilemişti. Atçılığın gerilediği bu süreçte gerilemenin önüne geçilmesi amacıyla bazı tedbirler alınmakla birlikte ordunun at ihtiyacının karşılanması kritik öneme sahipti. Osmanlı ordusunda istihdam edilen süvari ya da koşum atları yerel kaynaklardan temin edilmekteydi ancak artık ithalat kaçınılmazdı.
Osmanlı Devleti 1853-1856 Kırım Savaşı'ndan sonra böylesine stratejik bir alanda ithalatçı, kısmen de dışa bağımlı bir devlet konumuna düşmüştür. Osmanlı ordusunda geçmişte istihdam edilen atik, dayanıklı, çevik Türkmen atların yerini artık Rus ve Macar atları alacaktır. Bu kitapta Osmanlı at varlığında gerilemenin boyutu, ithalat yöntemleri ve kaynakları, ithalatın ortaya çıkardığı zorluklar nedeniyle de değişen atçılık politikaları ele alınmıştır.