Bu kitap çalışmasının konusu Osmanlı Devleti'nde, özellikle XIX. yüzyılda her alanda ortaya çıkan modernleşme sürecinin hem botanik bilimine yansımasını hem de Avrupalı botanikçi oryantalistlerin doğuyu meraklarıyla başlayan Osmanlı coğrafyası üzerindeki seyahatlerini ihtiva etmektedir. Osmanlı Devleti'nde modern botanik faaliyetlerinin gelişiminin ele alındığı girişten sonra, kitap iki bölüm halinde ele alınmıştır. Birinci bölümde Osmanlı Devleti'nde botanik eğitimi, Osmanlı Devleti'nin iştirak ettiği uluslararası sergiler, mekteplerde nebatat eğitimi, mekteplerde nebatat dersine yapılan atamalar, Osmanlı Devleti'nde botanik bahçeleri ve nebatat üzerine yapılan yurtiçi ve yurtdışı geziler, ithal edilen ve padişahlara hediye olarak sunulan nebatat türleri, bazı botanikçilere takdim edilen ödül ve nişanlar, Osmanlı Devleti'nde nebatat ekimi, hastalıkları ve çiçek aşısı gibi daha pek çok konu kronolojik bir sıra içinde sunulmuştur. İkinci bölümde, Osmanlı arşiv belgelerinden tespit ettiğimiz kadarıyla, Osmanlı coğrafyasındaki bitkileri incelemek gayesiyle Almanya, Avusturya-Macaristan, Fransa ve Rusya başta olmak üzere Avrupa'nın muhtelif ülkelerinden gelen botanikçiler konu edinmiştir.
Kitap, 1839-1923 zaman aralığında sınırlandırılmıştır. Başlangıç yılı olarak 1839 yılının tercih edilmesinde pek çok etkeni saymak mümkündür. Zira bu yılda yayımlanan Tanzimat Fermanı ile bu fermanın devamı niteliğindeki Islahat Fermanı (1856)'nın yürürlüğe girmesiyle, Avrupa'dan Osmanlı coğrafyasına gelmek için izin almak kolaylaşmıştı. Bu da doğuya meraklı Avrupalı seyyahları Osmanlı coğrafyasına itmişti. Ayrıca 1839 yılında Osmanlı Devleti'nin Avrupa'dan esinlenerek açtığı ilk modern mektep olan Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye'de, botanik dersleri de ilk defa okutulacaktı. İlerleyen zamanlarda botanik dersleri imparatorluğun farklı vilâyetlerinde teşekkül eden idadi mekteplerinde verilmeye başlanacak ve böylelikle modern ziraatın da önü açılacaktı. Arşiv belgelerinin temelini oluşturduğu kitap, konunun bütünlüğünü sağlaması açısından, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yılı olan 1923 yılı ile sınırlandırıldı. Bu tarihte Osmanlı Devleti'nin yerini yine Osmanlı Devleti'nin mirasını devralan Türkiye Cumhuriyeti almış ve böylelikle her yönüyle Türk siyasi tarihinde yepyeni bir dönem başlamıştı. Nitekim kitabın başlığının "Osmanlı Devleti'nde Modern Botanik (Nebatat) Faaliyetleri ve Osmanlı Coğrafyasını Gezen Avrupalı Oryantalist Botanikçiler (1839-1923)" olması bu bütünlüğü sağlamak adına tercih edilmiştir. Konu, başta tarihçiler olmak üzere botanik, ziraat, eczacılık ve daha birçok disiplinde araştırma yapacak geniş bir kitleyi etkilemeyi kaçınılmaz kılmıştır. Bu düşüncelerle Osmanlı'da modern botanik bilimi ve Osmanlı coğrafyasındaki Avrupalı botanikçilerin amaçları, devlet-toplum üzerindeki etkisi gözönünde tutularak, detaylı bir şekilde ele alınmaya çalışıldı. Dolayısıyla eser bu yönüyle teknik bir çalışmadan öte, gerek incelenen dönemdeki Osmanlı toplumunun bitki, ziraat, eğitim modernizasyonu ve sair yapısını ortaya çıkarmayı ve gerek sonraki dönemlere yapacağı katkıyı ortaya koymayı hedeflemiştir.
Konu ile alakalı arşiv ve arşiv dışı malzemenin zenginliğine rağmen, konunun gereğince incelenmemiş olması şaşırtıcıdır. Bununla birlikte daha önce yapılan ve konuya dikkat çeken bazı çalışmaları burada kısaca zikretmek durumundayım. Bunlardan ilki Asuman Baytop'un 2004'te Tübitak tarafından basılan Türkiye'de Botanik Tarihi Araştırmaları ikincisi ise Adil Güner'in editörlüğünde 2014'te Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayesinde İstanbul'da Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından çıkan Resimli Türkiye Florası Cilt I başlıklı eserler gelmektedir. Sekiz bölümden oluşan birinci eserde, Osmanlı arşiv belgelerine yer verilmemiş, Osmanlı coğrafyasını ziyaret eden bazı botanikçilerin geride bıraktığı eserler ile konuyla alakalı literatüre atıf yapılmıştır. Arşiv belgeleri, dönemin basın kaynakları ve Osmanlı Türkçesi ile yazılmış dönemin çağdaş eserlerinin neredeyse hiç kullanılmadığı çalışmanın ilk üç bölümü Osmanlı dönemi, diğer 5 bölümü ise Türkiye Cumhuriyeti dönemi botanik araştırmalarıyla alakalıdır. Adil Güner'in editörlüğünü yaptığı eser ise, Türkiye Cumhuriyeti döneminde Anadolu'da yetişen bitkileri konu edinmiştir.
Konuyu birinci el kaynaklara dayanarak tarihsel kronoloji çerçevesinde bir bütünlük içinde ele alan bir çalışmaya ihtiyaç duyulması, bu eserin hazırlanmasındaki asıl etken oldu. Eserde arşiv belgeleri ve literatür sıkça kullanıldı. Çalışmada bazı problemlerle karşılaşıldı. Bunların başında Osmanlı coğrafyasını ziyaret eden Avrupalı botanikçilerin isimlerini tespit etmek gelmektedir. Zira arşiv belgesinde bunların gerçek isimlerinin telafüz halinin yazılmış olması, kendi dillerindeki karşılığını bulmak hususunda büyük sıkıntılara sebep oldu. 77 civarındaki Avrupalı botanikçinin ancak 23'ünün gerçek kimliğine ulaşıldı. Gerçek kimliği tespit edilenlerin isimleri arşivde geçen ismin yanına parantez ( ) içinde gösterildi. İsimleri tespit edilen botanikçilerin ya biyografilerine ya da gezileri hakkında bilgilere ulaşılarak çalışmaya dâhil edildi. Bununla birlikte gerçek isimleri tespit edilemeyen botanikçiler hakkındaki bilgi, arşiv belgeleriyle sınırlı kalındı. Ayrıca dipnotta çevirisi verilen bazı belgelerde okunamayan kelimelerin yerine, doğru okunduğundan şüphe edilen kelimelerin ise yanına soru işareti (?) konuldu.
Kitapta kullanılması düşünülen 150'ye yakın renkli fotoğraftan, hem maliyeti daha fazla artırıp okuyucuya ulaşmayı güçleştireceği hem de kitabın hacmini gereğinden fazla artıracağı endişesinden ötürü vazgeçilmiştir. Mamafih kitapta yer alan ve özgeçmişlerine ulaşılan Avrupalı botanikçilerden 20 kişinin fotoğrafına erişildiği gibi, kitapta konu edinilen 100'ün üzerindeki bitkinin resimleri de tespit edilmiş ve yine kitapta işlenilen mekteplerin bir kısmı ile botanik dersi veren muallimlerin de birçoğunun resmine ulaşılmıştı. Kitabın içeriği kadar ihtiva ettiği renkli fotoğrafların öneminin farkında olmama rağmen, hem hacimsel yönden hem de maliyet yönünden düşük bir baskının yararlı olacağı düşüncesi, beni fotoğrafsız ve renksiz bir baskıya itti.
Kitabın adı, İstanbul'daki Osmanlı Arşivi'nden temin ettiğim belgelerin içerik yönünden tasnif edilmesinden sonra ortaya çıkan verilerin tamamen işlenmesinden sonra ortaya çıktı. 500 civarında arşiv belgesinin her biri değerlendirildikten sonra belgelerin, Osmanlı Devleti'nde modern botanik ilmi ile Osmanlı coğrafyasını ziyaret eden Avrupalı botanikçiler üzerinde yoğunlaştığı görüldü. Bu kapsamda iki bölüme ayrılan kitaba bölüm başlıklarının ismi verildi.