Osmanlılar ve Afrika Talanı, Osmanlı İmparatorluğu'nun emperyalizm çağındaki yayılmacılık gayretlerini ele alan ilk çalışma. Okuru II. Abdülhamid'in iktidarının ikinci yarısında İstanbul'dan Berlin'e, doğu Sahra'ya, Çad Gölü havzasına, Hicaz'a ve sonra yeniden İstanbul'a götüren kitap, Osmanlıların giriştiği "yeni" türden bir rekabetçi emperyalizm denemesine ve bu stratejinin kıtalar arası sonuçlarına eğiliyor.
Mostafa Minawi, daha önce kullanılmamış arşiv kaynaklarına dayanarak, Osmanlıların Berlin Konferansı'na (1884-85) ve Afrika'da cereyan eden şiddetli sömürge kapma yarışına katılımının, bir zamanların kudretli dünya imparatorluğunun kendi kendisini yeniden icat etme çabasının bir parçası olduğunu gösteriyor. Bunu yaparken 19. yüzyıl sömürgeciliğinin parametrelerini Osmanlı İmparatorluğu'nu da içerecek şekilde yeniden tanımlayan Minawi, Avrupa güçlerinin değişimin küresel sahnedeki tek faili olduğu ve Şark Meselesi'ne çözüm aramakla sadece onların ilgilendiği algısına karşı çıkıyor.
Padişahın emriyle çeşitli defalar Libya'ya ve Hicaz'a görev yolculukları yapmış bir Osmanlı paşasının, Sadik al-Mouayad Azmzade'nin seyahat günlüklerinin de ışık tuttuğu bu heyecan verici kitapta, bugüne kadar üzerine çok az şey yazılmış bir Osmanlı projesinin, Hicaz Telgraf Hattı'nın hikâyesini de öğreniyoruz.
"Osmanlı tarihinin bugüne kadar bilinmeyen taraflarına, 20. yüzyıl başında imparatorluğun ücra bölgelerinin bakış açısından görünenlere ışık tutan iddialı bir kitap."
Hasan Kayalı, California Üniversitesi, San Diego