Osmanlı Bolu'su veya devrin ifadesi ile Bolu Sancağı; Kuzeybatı Anadolu'da, batıda Sakarya nehrinden doğuda Sinop'a kadar uzanan ve Karadeniz kıyıları ile hinterlandını kaplayan coğrafya üzerinde yer alır. Tarih kaynakları bu bölgeyi Bitinya ve Paflagonya antik adları ile de kaydeder. Osmanlı devrinde bu bölgede Kocaeli, Hüdavendigâr (Bursa), Bolu, Çankırı ve Kastamonu sancakları bulunmaktadır. Bu yöre Osmanlı Devleti'nin kuruluş ve ilk yayılış coğrafyasıdır.
Kâtip Çelebi Bolu'dan bahsederken "Bolu Anadolu eyaletinde miyane payedir, ehalisi Etrakin eşbehidir."; yani orta ölçekte bir yer olan Bolu'nun sakinleri Türk'e en çok benzeyen, Türk tipini en iyi temsil ve remz eden, en iyi, en güzel Türk'tür, demesi bölgedeki nüfusun özelliklerini çok iyi tarif etmektedir. Esasen Batı Karadeniz'de 24 Oğuz boyundan birkaçı hariç, diğerlerinin adlarını taşıyan pek çok yerleşim yeri bulunmaktadır.
Bolu Sancağı, Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminden itibaren idarî bir birim olarak ortaya çıkmış ve XVI. Yüzyıla gelindiğinde kapsadığı alan itibarı ile önemli büyüklüğe ulaşmıştır. Bu dönemde Bolu Sancağı, bugünkü siyâsî ve idarî coğrafyamıza göre Bolu, Düzce, Zonguldak, Bartın ve Karabük olmak üzere ayrılan beş ilin tamamını içine alan bölgeye karşılık gelmektedir.
Elinizdeki çalışmada, Osmanlı Arşivi'nin en önemli belgelerinden olan Tahrir Defterlerinden hareketle Bolu Sancağıyla ilgili yapılmış ayrıntılı incelemeler yer almaktadır.