Müşir Hüseyin Kıdwai (1878-1937)
Hindistan Müslümanlarının önemli şahsiyetlerinden biri olan Kıdwai avukat, siyasetçi, yazar, delege, hatip gibi çok yönlü kimliğiyle tanınmaktadır. İngiltere'de hukuk okumuştur. Hint Hilafet hareketinin öncülerindendir. Osmanlı aşkı ve sevgisiyle dolu birisidir. Avrupa'daki diplomatik ve siyasi faaliyetleriyle Osmanlı Hilafeti'ni Batılı devletlere, özellikle de İngiltere'ye karşı savunmuş ve Osmanlı'yı İngiltere'ye yaklaştırmaya çalışmıştır. Mutlakıyet (1906) ve Meşrutiyet (1910) devirlerinde İstanbul'a gelerek Osmanlı idarecileriyle temaslarda bulunmuştur. Osmanlı basını onu "büyük İslam alimi ve mücahidi" olarak kamuoyuna duyurmuştur. Kıdwai , tarih sahnesinden çekilene kadar hep Osmanlı'nın yanında olmuştur.
Osmanlı'nın Son Dostları
Müşir Hüseyin Kıdwai'nin Türkçede yayınlanan eserlerinin büyük bir bölümünün bir araya getirilmesiyle ortaya çıkan bu külliyatta, Osmanlı Devleti'nin 2. Abdülhamid'den başlayarak sona erdiği tarihe kadarki siyasi ve sosyal olayları üzerinde durulmaktadır. Ayrıca o dönemin önemli konu başlıkları ve tartışılan meselelerinden olan "hilafet", "Osmanlı'nın geleceği", "demokrasi", "sosyalizm", "kadın hakları", "Filistin", "Ermeni Meselesi", "Birleşmiş Milletler" ve "Hıristiyanlık" gibi birçok hususa açıklık getirilmektedir. Kitapta Kıdwai'nin şahsında ana hatlarıyla, Hindistan Müslümanlarının Osmanlılara duydukları derin sevgi ve sıcak ilgi, açıkça görülmektedir. Osmanlılar da Hint Müslümanlarını "kardeş" olarak daima hayırla yad etmişlerdir. Bu manevi mirasın bugün de Türkiye ve Pakistan halkları arasında güzel bir şekilde devam ettiğine tanık oluyoruz. Yakın tarihimizi bizim dışımızda, ama "bizden biri" olarak kabul ettiğimiz Hindistanlı dostumuz Kıdwai'nin kaleminden incelemek, bizi şimdiye kadar yaptığımız birçok tarih okumalarına rağmen, farkında olmadığımız bir takım gerçeklerle yüzleştirecek. İşte tam bir tarih ziyafeti!