Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan, tüm halkı temsil etmesine karşın, bir imam hatipli olduğunu, kamuoyuna her fırsatta vurgulayarak siyaset yapıyor. Siyasette var olma nedenini, topluma bakış açısını, topluma vermek istediklerini ve toplumu dönüştürme programını bu ideoloji penceresinden bakarak açıklamaya özel bir önem atfediyor. Onu izleyen başka politikacılar da imam hatipliliklerini öne çıkarma gereği hissediyor.
Nedir bu İmam Hatiplilik?
İmam hatip okulları, Tanzimat'la başlayıp Cumhuriyet'le başarıya ulaşan modernleşmenin ne kadar yakınında, ne kadar uzağında? Cumhuriyet aydınlanmasına hangi konularda karşı, hangilerini destekler nitelikte?
İmam hatip okullarında verilen eğitim, 21. Yüzyılda gelişen insan hakları, iletişim, empati ve kültürlerarası ilişkilere ne kadar hizmet ediyor. İmam Hatip diplomalı bir öğrencinin gelecekteki iş veya politik yaşamında günümüzdeki benzer olumlu ayrıcalıkları görebileceğinin teminatı nedir?
İmam hatiplilik kültüründe, başkalarının önerdiği yaşam tarzlarıyla, açık veya gizli bir çatışma var mı?
Haberiniz var mı? Pek çok okul sırayla İmam Hatip'lere dönüşüyor.
Sizce İmam Hatipler'e gerek var mı?
Refik Baskın, bir imam hatipli ve yüksek öğrenimini de Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde okudu. Erzurum'da milliyetçi, muhafazakar çevrenin kuşatması altında Tarih Bölümü'nü bitirdi. Öğretmen olur olmaz yaptığı ilk eylem cebine Cumhuriyet Gazetesi koymak ve TÖB-DER'e üye olmak. Sonrasında 12 Eylül, cezaevi, kişisel mücadele tarihi ve imam hatiplikle yüzleşmeler.
Bu kitabı okuduğunuzda en azından bir fikriniz olacak, burnunuzun dibinde olan, ancak sürekli kendinize uzak tuttuğunuz bir konuyla neden ilgilenmeniz gerektiğini anlayacaksınız.