Otomobil, tıpkı uçak ve fotoğraf (sinemayı saymıyorum) gibi insan denen canlının yeryüzü seyahatini "başkalaştıran" devrimlerden en önemlisi. Görüntünün kaydedilmesi, kral yollarının havadan yok edilmesi ve "uzakların yakın edilmesi" insanın evrendeki yolculuğunu da başka yollara saptırıyor. Otomobilin hayatımızda beklenmedik bir makas değişikliği etkisi yaratması aynı zamanda yolun sonunun da kötü olduğunun habercisi. Bu kadar hareket ve hızla nereye kadar ve niye?
Kitabın cevabını aradığı sorulardan en önemlisi de bu. Hareket eden insan nedir? Bu da başka bir temel soru. Hareket, hız ve bellek arasındaki ilişkiler… İşte sorgulanan gerçek sorunsal da bu aslında. Kolay kolay cevap veremesek de soru sormaya devam ettiği sürece düşünen insanın hız imparatorluklarına ve hareket medeniyetine kolay pabuç bırakmayacağına inanıyorum. Çünkü gerçekten de doğru yolda değiliz.