Osmanlı nüfus kayıtları yerel tarih çalışmaları, şehir tarihçiliği ve sosyal tarihçilik açısından önemli verileri ortaya koymaktadırlar. Toplumun tarihi süreç içindeki oluşumu ve gelişimi ile demografik yapısı hakkında önemli bilgiler vermektedirler. Osmanlı Devleti zamanında vatandaşların nüfus kayıtlarını ihtiva eden nüfus defterlerinde ve Cumhuriyet'in kuruluşundan 1934 yılına kadar devam eden zaman diliminde soyadı kullanılmamış, kişiler baba adı ve sülale isimleriyle devlet kayıtlarında yerlerini almışlardır. 1934 yılında kabul edilen Soyadı Kanunu ile birlikte Osmanlı dönemi nüfus defterlerinde gördüğümüz birçok lakap, unvan, sülale ismi vesair aileyi tanımlayıcı bilgiler devlet kayıtlarında ortadan kalkmış, vatandaşlara geçmişteki ailesiyle bir bağ teşkil etmeyen soyadları verilmiştir. Bu durum kişilerin önceki nesiller ile aile ve soy bağlantılarını ciddi manada ortadan kaldırmış, aileler zamanla soylarıyla ilgili lakaplarını unutur hale gelmişlerdir.
Ovacık (Ulak ve Şehabeddin) - 1841 Tarihli Nüfus Kayıtları isimli bu eserde, 1841 tarihinde Ovacık kazasına bağlı bütün köylerde yaşayan erkek nüfusa ait kayıtların tamamı günümüz yazısına aktarılmıştır.