Bir mekânda yaşamak orada izler bırakır. Kent, içinde yaşayanlarla konuşur, biz kentle konuşuruz. Bu kitapta bir araya gelen anlatılar, Berken Döner'in İstanbul'da iz bırakanlarla ve adeta kentle yaptığı sohbetlerden oluşuyor. Döner'in Gazete Duvar'da yayımlanmış makalelerinden oluşan kitap, bireylerin ve ailelerin hatıraları üzerinden şekillenen anlatılar aracılığıyla, İstanbul'u türlü yaşam portreleriyle okumayı öneriyor. Tepebaşı Dram Tiyatrosu'nun ilk baleti Garbis Baltaoğlu'ndan Zıvartnots Korosu'nu ayakta tutmak için çabalayan Kevork Çağlıçubukçu'ya, Büyük Yeni Han'ın gümüş ustası Bedros Damar'dan şapkalarıyla İstanbul atlasında iz bırakan Katia Kiracı'ya kadar birçok ismin hikâyesi, kentin dokusunu keşfetmek isteyenlere alternatif bir tarih anlatısı sunuyor.