Kadın Cinayetlerinin önlenmesinde; "Devletin ilgili organ ve birimlerinin", "Eğitim",
"Kültür", "Hukuk", "Emniyet", "Güvenlik" ve "Sosyolojik" kurumlarının, "Sivil Toplum
Örgütlerinin", "Üniversitelerin", "Görüntülü ve basılı medya organlarının", "Kültürel kurumların", "Gazeteci ve yazarların", "Din görevlilerinin", "Bireylerin ve ailelerinin" sorumlulukları vardır. Ancak tek başına gösterecekleri çabalar yetmez. Herkes, milli birlik ve beraberlik ruhu içinde kendi üzerlerine düşeni yapmalı ve elini taşın altına sokmalıdır. Çünkü sorunlar bireysel nitelikte olsalar bile sonuçları toplumsaldır.
Bu kitabı yazmakla ve bu konuyu buraya aktarmakla önemli bir görev üstlendiği-mi düşünüyor ve kitabımı Yunus'un şu sözleriyle sonlandırıyorum; "Gelin birlik olalım, sevelim sevilelim. Bu dünya kimseye kalmaz"
Eğer yaşanan olumsuzlukların giderilmesi ve sorunlarına çözümüne küçücük bir katkım olabilse bile çok mutlu olacağım. "Karganın sidiği denize katıkmış" diye bir atasözümüz var. Nasreddin Hoca da Akşehir Gölü'ne maya çalarken; "Hoca Göl maya tutar mı" diye soranlara "Ya tutarsa!" yanıtını vermiş. Kim bilir !!!..
Belki de tutar…
Saygılarımla…