"Buraya gelmek bir kâbustan uyanmak ve sonra aslında hiç uyanık olmadığını öğrenmek gibi."
Subhi, bir mülteci.
Annesi ve kız kardeşi uzak bir memleketin zulmünden kaçtıktan sonra Avustralya'daki kalıcı bir gözaltı merkezinde dünyaya gelen Subhi, hayatı yalnızca tel örgülerin arkasından tanıdı. Oysa dünyası bundan çok daha büyük ve zengin. Her gece annesinin hikâyelerindeki büyülü Gece Denizi ona hediyeler getiriyor, uzaktaki balinalar ona şarkı söylüyor ve kuşlar masal anlatıyor.
Ve Subhi büyüdükçe, hayal gücü onu, hapsolduğu sınırların ötesine geçmekle tehdit ediyor.
Bir gün, en gerçek hikâyesi tel örgünün diğer tarafından çıkıp geliyor. Jimmie, kaybettiği annesinin tuttuğu not defterini yanından hiç ayırmayan huysuz, sabırsız ve bir o kadar cesur bir kız. Okuma yazma bilmediğinden, ailesinin aşk şarkılarını, sevda masallarını öğrenmek için Subhi'ye güveniyor.
Subhi ve Jimmie, hikâyeleri gün ışığına çıktıkça belki de huzura, hatta özgürlüğe kavuşabilirler. Ama önce her zamankinden daha cesur olmalılar…
Özgürlükle aralarında olan o on altı adımı atacak kadar cesur...