Aylin için her zamanki gibi sıradan bir gündü. Bütün günü ev ve okul arasında geçecekti. Üstelik tatile de iki hafta vardı. Ancak, beklenmeyen bir telefon, her şeyi bir anda değiştirivermişti. Aylin'in ve diğerlerinin Londra'da yaşayan arkadaşları Andrew, hepsini Noel tatili için evine davet ediyordu. Ne var ki, çocukların bu tatil için ailelerini ikna etmeleri pek de kolay olmayacaktı. Geçen yaz yaşadıkları o macera yüzünden onları tek başlarına Londra'ya göndermek pek de kabul edilebilir bir durum değildi. Ama Ale'nin dayısı Komiser Massimo sayesinden her şey tatlıya bağlanmıştı. Palmiye Sokak'taki o muhteşem evi gördüklerinde hepsi çok heyecanlanmıştı. Silvia ise eve ilk girdikleri anda bu tatilin onlar için pek de sakin geçmeyeceğini anlamıştı. Hele sonradan eve gelen süpriz ziyaretçiyi görünce Marco ve Ale'nin dedektiflik maceralarına atlayacağından emindi. Ve çok geçmeden her şey beklediği gibi oldu...