Kırsalın akıl karıştıran sonsuz genişlikleri...
Kendini taşraya sıkışıp kalmış hisseden bir rahip. Ölümün zaman zaman taze öksürüklerle hayat görünüşünde yeşerişi. Ve bir gece epey geç bir vakit, ölmekte olan biri için son dinî görevlerini yapmak üzere davet alış… Bu çağrıyla birlikte hayat artık onun için hiç aynı kalmayacaktır. Sonu gelmez hesaplaşmalar birbirini kovalayacak, kilise, eş ve tek çocuktan ibaret olan küçük hayat sorgulanacaktır.
Küçük ve gözleri görmeyen kız katılır artık bu yeni hayata. İnsandan insana akan derinden etkilenişler edebiyatın ebediyeti yoklayışlarıyla bambaşka bir çehreye bürünür.
Nobelli büyük yazar Andre Gidé'in bu eseri, gerek yazıldığı dönemde ve gerekse sonrasında epey ses getirmiş, yazarın kişiliği ve eserin akışındaki kimi olaylar nedeniyle ağır eleştiriler de almıştır. Avrupa'nın göbeğinde, kırsal bir bölgede, küçük dünyalara sahip insanları tasvir edişi, adeta Beethoven'ın aynı adlı senfonisinin hikâyesi olarak görülmüş ve takdir edilmiştir.
Diğer yandan karmaşık ve çarpık duygusal yakınlaşmaların yüceltilmesi sebebiyle yerden yere vurulmuş bir mini bir romandır Pastoral Senfoni.
Fransızca aslından, özenli bir çeviri ile ve Cevher Klasikler güzelliğiyle; işte Pastoral Senfoni...