Niçin İstanbul değil de "Konstantiniyye" serlevhası nâçiz eserimizin adı oldu!.. Çünkü, böylesi yakışırdı. Çünkü hiçbir zaman "İstanbul" feth edilemez. Bu mukaddesat Feth-i Mübin'den sonra mezkûr Beldeye layık görülmüş bir değerli isimdir. Çoğu makale ve tefrikalarda "İstanbul'un Fethi" gibi pek yanlış tanıtım başlıkları kullananlar olmaktadır ki bu fevkalade yanlış ve tam manada bir hatadır ki, telafisi gayr-ı kabildir!..
Zira, Hz. Peygamberimiz, Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizin mukaddes Hadis-i Şerifleri, "Konstantiniyye"i işaret buyurmuştur. İstanbul'u değil. "Doğu-Roma Fatihi ve Büyük Türk Hakanı 2. Mehmed Hân, Bizans'ın en mukaddes varlığı Aya-Sofya Katedrali'nin önüne geldiğinde, Bizanslılar, başlarında yüksek dereceli Ruhanileri ile birlikte, eşsiz Cihangir'in karşısında ağlayarak seçdeye kapandıklarında. Genç Türk Hükümdarı, Sultan Fatih, bir el işaretiyle hemen hemen hepsini susturarak, Bizans Patrik'ine hitaben şu tarihi konuşmayı yapmıştı.