Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaratmış olduğu yeni iş dünyasında işletmeler, devrim niteliğinde bir değişim ortamında varlıklarını sürdürmektedirler. Bilgi çağının bu karmaşık rekabet ortamında başarıya ulaşabilen işletmeler, maddi olmayan değerlerini keşfederek, bu değerleri kullanabilme noktasında hızlı hareket edenler olmaktadırlar. Bu yüzden de, bilgi ekonomisinin işletmeleri, sahip oldukları bilgi temelli entelektüel varlıkları en iyi şekilde yöneterek rekabet üstünlüklerini koruyabileceklerdir.
Şirket değerlerinin fiziksel varlıklardan daha çok entelektüel varlıklara doğru yönelmesiyle birlikte, pazarlama yönetimleri de bu gelişmelere cevap verebilecek stratejileri hızla üretebilmelidirler. Bundan dolayı da, işletmelerin pazarda başarılı olabilmeleri için, pazarlama yönetimlerinin stratejilerini geliştirirken entelektüel sermayelerini daha iyi anlamaları, geliştirebilmeleri ve yönetebilmeleri bir zorunluluktur.
Bu kitap, bilgi çağında, pazarlama yönetimi içerisinde bir değer yaratıcısı olarak entelektüel sermayenin oynadığı rolü irdelemeyi ve bu anlamda pazarlama ve entelektüel sermaye etkileşimini uygun kavramlarla aydınlatmayı amaçlıyor. En önemli rekabet avantajı olan bilgiyi başarılı marka ve kurum imajı yaratmada kullanabilmek için, entelektüel sermaye unsurlarının pazarlama yönetimi ile olan ilişkisini ortaya koyuyor. Özellikle günümüzün rekabetçi ekonomilerinde entelektüel sermaye vizyonuna sahip işletmelerin, stratejik pazarlama hedeflerine ulaşabileceğini vurguluyor. Global bir rekabetin yaşandığı yeni ekonomik düzende, işletmelere yeni bir zenginlik kaynağının kapılarını açıyor…