Sevgili günlüğüm,
Dün okula müfettiş geldi. Sınıfa girer girmez hepimiz ayağa kalktık. Öğretmenimiz ona bizim iyi çocuklar olduğumuzu söyledi. Ama müfettiş'in yüzü çok asıktı. Sınıfın ortasında durup ellerini arkasına kavuşturdu ve gürleyen bir sesle sordu: "Kimsiniz siz, nesiniz?" Hiçbirimiz yerimizden kımıldayamadık. Donduk kaldık öyle. Bir daha sordu aynı soruyu. Hiç kimseden bir cevap çıkmadı. Çetin Bey'in kitap tutan eli titremeye başlamıştı. O zaman gitti Vasilis'e sordu: "Nesin sen?" Vasilis kıpkırmızı oldu. "Çocuk," dedi kekeleyerek. Sonra bana sordu. O zaman birden bir fikir geldi aklıma...
Türkiyeli Rum bir ailenin İstanbul'dan İmroz'a, 50'li yıllardan 70'li yıllara uzanan hikâyesi. Çoğu mensubu göç ederek aramızdan ayrılan bir cemaatin gündelik hallerini, muhabbetlerini, eğlencelerini, kaygılarını, oyunlarını, tabularını, özlemlerini anlatıyor Rea Stathopulu, yer yer on yaşlarında matrak bir kız çocuğunun günlüklerinden, yer yer yetişkinlerin dünyası içinden.
Uluslararası politikadaki en ufak bir çalkantının özel hayatlarda birebir karşılık bulduğu, siyasi süreçlerin insanın mahremiyetine karıştığı bir tarih ve coğrafya. Bir yandan da, o hayli tanıdık aile, komşu, mahalle dengelerinin kâh ıstıraplı kâh esprili incelikleri.
Kitabı Müfide Pekin Yunancadan çevirdi.