"Peki, Ene nedir, niçin vardır?" sordu Rihanna.
"Tek cümleyle anlatılmaz" dedi Heyi. O sırada Emily'ye bakarak devam etti:
"Ene, âlemlerin yaratıcısı Ezel'in insanın göğsüne koyduğu bir emanettir.
Ene, insanı önemli kılan en büyük mekanizmadır.
Ene, var olma sevdası taşır.
Ene, insanı hayvandan, dağlardan, ağaçlardan farklı kılan bir mekanizmadır.
Ene, hayaller kurduran organımızdır.
Ene, muhabbet etmemizi sağlar.
Ene, bir özelliği fikir üretmek olan bir sistemdir.
Ene, insanın cennete veya cehenneme gitmesine neden olan en büyük ve en ağır sınavdır.
Ene, bir gölge gibi hep vardır, ayrılmaz senden.
Ene, insanı Ezel ile muhatap olma seviyesine çıkaran bir sırdır.
Ene, insanı hayvandan daha aşağı mertebelere düşürebilecek arzuları olan bir yapıdır.
Ene, nazar etme gücü olan bir sırdır.
Ene öyle bir sırdır ki tüm âlemin anahtarı onda saklı olarak insana sunulmuştur. Ne bitkilere ne hayvanlara ne dağlara verilmiştir; sadece insanlara verilmiştir. Ve bu büyük gücün
yükü çok ağırdır."