Pines Adası, 1668 yılında yayınlandığında şaşırtıcı bir popülerlik ve geniş bir şöhret kazandı. Tabii bu durum eserin içeriğinden ziyade sunduğu fırsat sayesindeydi. Keşfedilmemiş Güney Ülkesinde Dördüncü Bir Adanın Gün Yüzüne Çıkması sömürgeciliğin artık bir rekabete dönüştüğü Avrupalı devletler nezdinde büyük ilgi çekti. Öyle ki sefere çıkacak gemiler bir müddet daha bekletildi, gidenler rotalarını değiştirdi. İngilizce yayınlanan kitap, Felemenkçeye, Almancaya, İtalyancaya ve Fransızcaya çevrildi ve bütün bu olaylar gerçekleştiğinde ilk nüsha matbaadan çıkalı 6 ay bile olmamıştı. Dönemin siyaset bilimcilerini uzun süre meşgul eden bu çalışma, modern dönemde haritacılar, tarihçiler ve kütüphaneciler için eşsiz bir kaynak haline dönüştü. Thomas More'un Ütopya, Francis Bacon'ın Yeni Atlantis isimli ütopik eserlerinin yanında yerini alan Pines Adası ayrıca Robinson Crusoe'nin kaynaklarından biri olarak kabul edilir.