Çocukken deniz kenarında karatahta yerine kumu kullanarak aldığı dersler, Akdeniz'de yaptığı yolculuklar, Yakındoğu'nun kadim medeniyetleriyle tanışma, Tales gibi bilginlerle kurulan dostluklar, Polykrates ile anlaşmazlıklar... Ve tabii ki büyük fikirleri... Batı'da "filozof" kabul edilen ilk kişi Pisagor olmuştu ve matematiği "bilimin kraliçesi" mertebesine ulaştıran öncüler arasında yer alıyordu. Hakkında akıl sır ermez hikâyeler dolaşıyordu. Hem sevildi hem de nefret edildi, bir yandan takdir diğer yandan zulüm gördü.
Olimpiyat şampiyonu, filozof, müziksever ve büyük matematikçi... İşte bu, tarih ile efsane arasında gidip gelen ve kitapta bizzat kendi ağzından anlattığı hayatı. Kitabın sonundaki "Genç Pisagorcular İçin Minik Sözlük" ise metinde karşılaşılan kavramların derinlemesine anlaşılmasına yardımcı olacak.