129 - DENİZ KOMİSER
Okumaya cesaretin var mı?
Kapat gözlerini ve nefesini tut!
Acıyı en derinden hissetmeye hazır mısın?
"... Acısı sözlerine yansımıştı. Vücudunun her hücresi kanıyordu. Ona baktıkça anlıyordum; vücudundaki yaralar değil, ruhundaki yaralar yakıyordu canını. Ruhu kaburga kemiklerini kırıp, kaçmak istiyordu belki de. O anlattıkça ben de hapsoluyordum. Onunla birlikte acı çekiyordum..."
İyi bir polisiye kitap okumayı vaat eden 129, aynı zamanda insani, duyarlı ve cesur bir kadın komiserin hayata tuttuğu aynadan yansıyanları da içeriyor...
Cem Şahin'in ilk kitabı Gölge'den sonra Deniz Komiser, maceralarına 129 ile devam ediyor.
GÖLGE - DENİZ KOMİSER
"Asla 'Gölge'de iken saklandığınızı zannetmeyin! Bazılarımızın karanlığı daha net görmek gibi bir meziyeti vardır." Ankara'nın kirli, karanlık sokaklarında parçalanmış cesetler, tecavüzler, yalanlar, itiraflar ve "Gölge"de saklanmış; katiller, şüpheliler, muhtemel kurbanlar varken gerçeği bulmak hiçte kolay olmayacak! Deniz Komser, kadın duyarlılığı ve detaycılığı ile Ankara'nın tam kalbinde, cinayetlerin ortasına dalıp, yaşamın acımasızlığına meydan okuyor. Ve, "Asla 'Gölge'de iken saklandığınızı zannetmeyin! Bazılarımızın karanlığı daha net görmek gibi bir meziyeti vardır." diyor. Bu roman, içindeki kördüğümün dışında okuyucusuna gizemli bir macera vaat ediyor. Kitabı okurken, bunun "Sırrını Sen Sorgula." bulursan da kimseye ses etme, olur mu!.. Bakmak ve görmek arasındaki farkı keşfetmeniz dileği ile...
TAMU
Batıyoruz; ensestin her geçen gün çığ gibi büyüdüğü bu dünyada daha da derine batıyoruz.
Bayramda çocuklarımızı şeker toplamaya gönderemediğimiz ve çocuk pornosu izleme rekorunu elimizde tuttuğumuz için batıyoruz.
Sosyal medyada köpeğe tecavüze kalkışan 80'lik sapıkları izlerken tepki vermek yerine güldüğümüz için batıyoruz.
Yaşanan iğrenç olayları ekranda dizi, film seyreder gibi çekirdek çitleyerek izlediğimiz için batıyoruz...
Ve böyle giderse, tanımsız bir pisliğin içinde boğulacağız...
Görüyor ve susuyoruz!
Sessiz kaldığımız sürece hepimizin elleri ve vicdanları kirli kalacak! Kalplerimiz katran bağlamış ve ruhumuz kapkara... Sustuğumuz sürece hiçbir zaman yüreğimiz temiz olmayacak. İstediğimiz kadar yıkayalım, masumların veballeri hiçbir zaman o kirli ellerimizden akıp gitmeyecek!
Ruhumuz, onlar acı çektikçe huzur bulmayacak. Sustuğumuz sürece bu yaşanan acılara ortak olacağız.
Ve sustukça, o pislikler bize de bulaşacak; iş te o an anlayacağız;
"Asıl cehennemin dünya olduğunu…"