Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde, insanlar siyaseti umutlarını, emellerini, endişelerini ve korkularını ifade etmenin bir yolu olarak görürler. Siyaset büyük fikirler, ideolojiler ve ilkelerle ilgilidir; ancak aynı zamanda da, yurttaşların ülkelerinin izlemesini istedikleri yolu ve topluma, yaşadıkları dünyaya dair vizyonlarını en iyi temsil eden liderleri seçmelerinin de bir aracı niteliğindedir. Siyasal iletişim, bu yurttaş dinamiğine hayat veren alandır. Bu organik alan siyasetçilerle yurttaşları, fikirlerle medyayı, anketlerle insanları ve kampanyalarla Seçim Gününü bir araya getirir. Bu alan, yurttaşların derinlikli araştırma yoluyla kavranmasına ve onlara medya, tanıtım, hitabet, imgelem, onaylama, örgütlenme ve yardımlaşma araçlarının stratejik olarak kullanılması yoluyla ulaşılmasına dayalıdır. Bu alan zafer arayışı açısından dolaysız, ancak zafere ulaşma stratejisi açısından karmaşık bir alandır.
Bu sözlüğü okumak siyasal iletişimin çok yönlü dünyasına gömülmek anlamına gelir. Bu tanımların hiçbiri bu alandaki hikâyenin tamamını anlatmamakla birlikte, bir araya getirildiğinde, siyasetimize can veren ve demokrasinin gerçek öyküsünü kayda geçiren güçlü kavramlar ve uygulamalara ışık tutar.
Leonard Steinhorn