...
"Mutlu olma oyunu."
"Sen neden bahsediyorsun yavrucuğum?"
"Oyunu bize babam anlatmıştı ve çok güzeldi. Biz bunu küçüklüğümüzden beri oynardık. Kadınlar Derneği'ne de anlattım oyunu. Onlardan da bu oyunu oynayanlar vardı."
"Nasıl bir oyunmuş bu bakalım?"
Pollyanna önce güldü sonra üzüntüyle bir iç çekti.
"Oyuna misyonerlikten gelen yardım sandığındaki kol değnekleriyle başlamıştık. Fakat ben oyuncak bebek istiyordum. Babam onlara yazmıştı bu isteğimi. Ama sandığı getiren kadın içinde hiç oyuncak bebek olmadığını, ihtiyacı olan sakat bir çocuğa belki yararı dokunur diye koltuk değneği koyduklarını söyledi. Ve böylece oyuna başladık."
Pollyanna mutlu olmayı bu değneklerden öğrenmişti. "Bu Koltuk değneklerini kullanmadığın için sevinmelisin," demişlerdi ve hayata olumlu bakmaya gayret etmişti.
Pollyanna, iyimserliği, sevimliliği, içtenliği ile teyzesinin yaşadığı eve sevinç ve mutluluk getirmişti.
Pollyanna, hayata olumlu bakmayı, yaşadığı sıkıntılı durumların içerisinde bile mutlaka kendini iyi hissettirecek olumlu şeyler olduğunu yaşayıp anlatmıştır.