Koyunların hiçbirinin boynu ve ön ayakları bir ip ile birbirine bağlı değildi. Bu sadece yürürken yere bakmak zorunda kalan gururlu keçilere yapılırdı. Keçiler her zaman prangalarından kurtulmaya çalışırlardı. Koyunların prangası yoktu, bu yüzden çaba göstermelerine de gerek yoktu. Eğer doğanda eğilmek varsa neden seni zincirlesinler ki? Yine de bu koyunlar şanslıydılar. Eğilmenin, zincirlenmek olduğunu fark etmelerine imkân yoktu.
Poonachi küçük bir keçi; küçük, kara ve dişi. Bazen bir lanet bazen de ilahi bir işaret sayılarak geçireceği ömründe öteki olarak kalmakla cezalandırılmış. Öyle ki diğer keçiler bile onu kabul etmekte zorlanıyor.Hint edebiyatının başarılı yazarlarından olan Murugan, masal estetiğinde kaleme aldığı bu romanında okuru, baskıcı bir rejimin altında yaşamaya çalışan yoksul köylülerin arasına götürüyor. Zaman geliyor, açlık da rejim kadar can yakmaya başlıyor.
Kudretli devlerin, kutsal işaretlerin, aşkların ve ölülerin kol gezdiği bu romanda gücün ve güçlünün kim olduğu giderek belirsizleşiyor, tek dert hayatta kalmak oluyor.Peki, hayatı bir keçinin gözünden görmek ister misiniz?