Canlı cansız varlıklara, soyut somut kavramlara mutlaka bir ad veren insan, zaman dilimlerini de adlandırmıştır. Salise, saniye, dakika, yıl, yüzyıl... Her bir çağa da o çağı karakterize eden baskın yön üzerinden ad vermiştir. Kabataş, cilalı taş, tunç, ilk çağ, yeniçağ… Bilgisayar teknolojisinin ve internetin şekillendirdiği zamanlar için "Bilgi çağı", "Bilişim çağı" gibi tamlamalar dile getirilmiştir. Ancak artık "Bilgi"nin tam zıddının egemen olduğu bir zamandayız. Bilginin, gerçeğin merak edilmediği, araştırmaya gerek görülmediği, bunun yerine duyguların ve neye inanılmak isteniyorsa onun peşinden gidildiği bir çağda yaşıyoruz. Oxford Sözlükleri bu zamanı güzel karakterize eden "Post truth" tamlamasını dünyaya duyurdu. Türkçeye hakikat sonrası olarak giren bu ifadenin yaşamın her alanında karşılaştığımız davranışlarla somutlaştığını görüyoruz, yaşıyoruz.
Bu kitapta hakikat sonrası zamanlar kitle iletişim araçları ve onlardan yayılan popüler kültür içerikleri merkeze koyularak işlenecektir.Kitapta önce popüler kavramı tanımlanacaktır. Popüler nedir? Popüler olmak nedir? Popüler olma durumunu ne belirler? Popülizm nedir gibi sorulara yanıt aranacaktır. Kitle iletişim araçları içeriklerini belirleyen "Halk bunu istiyor" gerekçesi ne kadar doğrudur? Doğru bile olsa kaliteyi düşürmeyi meşrulaştırmakta mıdır? gibi sorular da popüler kavramı dahilinde ele alınan konulardır.
Popüler kültürün bir bileşeni popüler ise, diğeri de kültürdür. Popüler kavramı üzerinden durduktan sonra kültür kavramı ele alınacaktır. Sözcüğün etimolojik anlamı, tanımları, yapısı üzerinde durulacaktır.
Popüler ve kültür kavramları ayrı ayrı tanımlandıktan sonra "Popüler kültür" nedir sorusuna ayrıntılı bir bakış açısı ile yanıt verilmeye çalışılacaktır. Popüler kültürün genel özellikleri, geleneksel kültür ile popüler kültür arasındaki farkların neler olduğu değerlendirilecektir.
Kitabın amacı popüler kültür ekseninde hakikat sonrası çağı anlamaya çalışmaktır. Bunun için düşünür ve toplumbilimci Jean Baudrillard'ın simülasyon kuramı rehberimiz olacaktır. Bu kuram doğrultusunda kitle iletişim araçlarında yer verilen içerikler üzerinden örnekler verilerek hakikat sonrası zamanların ruhu anlatılmaya çalışılacaktır. Toplumların anlam değil, imge üretmesi, gerçeğin modelin bir kopyası olması, bilgisizliğin belirleyici olması ve bütün bunların popüler kültür ile ilişkisi üzerinde durulacaktır.
Kitapta son olarak küreselleşme kavramından söz edilecektir. Popüler kültür aracılığı ile tüketim toplumuna doğru evrilmenin temel dinamikleri değerlendirilecektir. Popüler kültürün, tüketim kültürü yaratmada nasıl bir paradigma değişimi meydana getirdiği açıklanmaya çalışılacaktır.