Gündelik siyaset, simgelerle, sloganlarla, deyimlerle, sembolleşmiş tarihlerle veya rakamlarla yürüyor. Hele toplumsal iletişime jestlerin ve dolaylı anlatımların hâkim olduğu Türkiye'de, böylesi mecazları ve deyimleri dikkate almayan bir siyasî tarih eksik demektir. "Gözlerimizin içine bakın..." lafını bilmeden AP'nin yükseliş dinamiği kavranabilir mi? "Sayın muhbir vatandaş" formülü bilinmeden 12 Mart döneminin havası anlaşılabilir mi? 12 Eylül zihniyetinin, "asmayalım da besleyelim mi?" sözünden daha veciz bir özeti var mıdır? Böylesi "vecizeleri" derleyen bu kitap, Türkiye'nin yakın dönem siyasî tarihini özetleyen bir pratik sözlük gibi. Dönemlere damgasını vuran sloganlar... Ciltlerle lafı, tarihçeyi, gerekçeyi özetleyen, "141-142", "100 gün", "147'ler", "11'ler", "Dokuzlar" gibi sihirli rakamlar... "70 sente muhtaç olmak", "Yollar yürümekle aşınmaz", "Dün dündür bugün bugündür", "kadayıfın altı..." gibi, neredeyse atasözleşmiş lafların arka planı. "Ortanın göbekçileri", "kuyudan adam çıkarmak", "Cemal Aga", "Yaylacılar", "Tırt Osman", "Plan mı pilav mı?" gibi siyasî hiciv örnekleri... Popüler Siyasî Deyimler Sözlüğü, benzersiz bir derleme-açıklama çalışması. Bu çalışma siyaset edebiyatımızın "yakasını açıyor".