Herkes, çatışmaların nasıl yaratılacağını bilir ancak bunları nasıl çözeceğini bilemez. Çatışma olgusu, psikodinamik psikoterapinin merkezî bir kavramıdır. Bu, çok insani bir olgudur. Çatışma, bir kavga ya da skandal değil bir değerler çatışmasıdır, arzulanan şey ile olan şey arasındaki bir boşluktur. Bu durum, psikoloji için o kadar önemli bir olgudur ki tüm çelişkilerimizi, zorluklarımızı ve sorunlarımızı açıklayabilir. Ve doktorlara yapılan ziyaretlerin %90'ından fazlasının stresle ilgili olduğu düşünüldüğünde çatışmaları anlamak, çok daha önemli bir hâle gelir.
Çatışmalardan kaçınılamaz. Aslında tüm hayatımız çatışmalardan kaçınmakla değil onları yönetmekle ilgilidir. Çatışmaları anlamak, her insan için, özellikle de bunu profesyonel bir faaliyet olarak gerçekleştiren insanlar için önemlidir. Bunlara örnek olarak doktorlar, psikiyatristler, psikoterapistler, psikologlar, koçlar, öğretmenler, eğitimciler, yöneticiler, ebeveynler sayılabilir.
Yetmişli yıllarda Nossrat Peseschkian tarafından bize verilen pozitif psikoterapi, zor şeyler hakkında konuşmanın ve gizli olanı ortaya çıkarmanın ne kadar basit bir şekilde mümkün olabileceğine dair mükemmel bir örnektir. İnsanlığın, Nossrat Peseshkian'ın dünya psikoterapi ve psikolojisine katkısını henüz tam olarak takdir edilememiştir.
Yaşam kalitemizin ve sağlık düzeyimizin arkasında, her şeyden önce psikolojik yeterlilik yatmaktadır. İnsan, biyolojik olmaktan çok psikolojik bir varlıktır. Pozitif Psikoterapide Çatışma Mekanizmaları kitabı, hepimizin psikolojik yetkinliğini artırmamıza, çatışmaları ve etkileşimlerini tanımayı, kavramsallaştırmayı ve başkalarına basitçe açıklamayı öğrenmemize yardımcı olacak bir girişimdir.