Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu kalbinde yaşattığı vatan ve millet sevgisini, yetiştirdiği binlerce öğrencisine aşılayan ve kaleme aldığı yazılarında Türklük sevgisini işleyen ender kişilerden biri olarak temâyüz etmiştir.
Nitekim ele aldığı konuları "his" ederek yazar, ama bunun yanında da asla "hissî'' olarak kalem oynatmazdı. Tarihî gerçekler ne ise aynen verilmesini isterdi ve "Tarih tekerrür etmeyeceğine" göre, geçmiş olaylar hakkında ne yerinmemiz ne de gocunmamız gerektiğini ifade ederdi. Kafesoğlu, sadece ilim adamı olarak değil, aynı zamanda değerli görüşleri ile Türk fikir hayatına yön vermiş müstesna bir şahsiyet idi.
Türk milletinin lâyık olduğu şanlı ve şerefli mevkie yükselmesi hususunda elinden gelen her gayreti gösterir, hattâ müstakbel tehlikeleri zaman zaman devleti yöneten idarecilere ve umumî efkâra bildirerek üzerine düşen vazifeyi yerine getirirdi. Sohbetlerinde, konferanslarında veya derslerinde ele aldığı mevzuyu en ince noktasına kadar anlatır, sorulan sualleri de en iyi şekilde cevaplandırırdı. Hemen herkesin ifade ettiği gibi, hocanın derslerinde heyecanlanmamak ve o eski tarihi günlerin haşmetini hissetmemek mümkün değildi.