Andre Gorz'un "Elveda Proletarya" kitabından ileri sürdüğü görüşler son derece popülerlik kazanan bir tartışmaya kaynaklık etti. Diğer yandan günümüz toplumlarını tanımlamak için türetilen "post endüstriyel", "post-kapitalist" vb. Kavramlar etrafında da hararetli bir tartışma sürüp gidiyor. Gerek teknolojinin ulaştığı düzey ve gerekse de "sosyalist ülkelerde" meydana gelen olaylar da bu tartışmayı bir kat daha güncel kılıyor.
Sınıf olgusunun toplumsal ilişkilerin hala nesnel temeli olduğunu ileri süren görüşlerle, bu olgunun günümüzde önemini yitirdiğini vurgulayan görüşler arasında sürüp giden tartışma, belki de çağdaş toplumbilimin en önemli tartışmalarından biri durumundadır. Buna bağlı olarak işçi sınıfının toplumsal dönüşüm dinamikleri açısından önemini yitirdiği ve yerini farklı toplumsal hareketlerin dinamizmine bıraktığı ileri sürülmektedir.
Sınıf olgusu toplumsal ilişkilerin temeli midir? İşçi sınıfı kapitalist toplumun bugünkü yapısı içinde hala devrimci bir özne midir? Çağdaş kapitalizm koşullarında işçi sınıfının konumu, toplumsal önemi ve güncel profili nedir? Tülin Öngen'in kitabı bu ve benzeri kilit sorulara son derece titiz ve yetkin bir çalışma ile yanıtlar arıyor.
(Arka Kapak)