Bildiğimiz kadarıyla, Türkçe'de sadece psikoloji alanına özgü ve tüm araştırma yöntemlerini içeren kapsamlı bir kitap yoktur. Aslında Bilimsel Araştırma Yöntemleri tüm bilim alanları için aynı temel prensipleri, doğru (geçerli ve güvenilir) bilgiye ulaşmanın yöntemlerini içerir. Bu nitelikteki bir bilgi kontrollü koşullar altında elde edilir ve denetlenmeye, yani test edilmeye ve değişmeye açıktır. Bilimsel bilginin bu özelliği, özellikle lisans öğrencilerinin (ve elbette bu yöntemlerin formel bir eğitimini almamış olan insanların) anlamakta zorlandıkları bir özelliktir, çünkü bilimsel bilginin 'kesin' olduğuna dair yaygın bir yanlış anlama vardır. Yine aynı nedenle, kendi alanında çok başarılı bir hukukçu, işadamı, mühendis, politikacı veya hekimin, geçerliği olmayan bir bilgiye değer vermesi mümkündür. İşte elinizdeki kitabın temel amacı, karşılaşılan herhangi bir bilginin geçerliğini denetlemeyi mümkün kılacak yöntemleri, prensipleri ve kavramları kazandırmaktır. Psikolojide Araştırma Yöntemleri kitabının diğer araştırma yöntemleri kitaplarından farkı şudur ki söz konusu yöntemleri ve temel prensipleri açıklamak için psikoloji alanında yapılmış olan araştırmaları ve örnekleri kullanmıştır. Dolayısıyla, araştırma yöntemlerini öğrenmek isteyen psikoloji öğrencileri, rehberlik ve psikolojik danışma öğrencileri ile sosyal hizmet uzmanlığı öğrencileri için özel bir kolaylık sağlamaktadır; soyut prensiplerin ve kavramların anlaşılması, psikoloji alanındaki örneklerle kolaylaşmaktadır. Aynı nedenle mevcut kitap, psikoloji ve psikolojiye yakın alanlarda öğrenim gören lisansüstü öğrenciler ile araştırmacılar için de özel bir destek sağlamaktadır. Nihayet, Psikolojide Araştırma Yöntemleri kitabının endüstri ve örgüt psikolojisi ve sayıları çok olduğu için (yaklaşık, tüm psikologların % 40'ı) özellikle klinik psikoloji alanındaki uygulamacılar için önemine de değinmek uygun olur. Elinizdeki kitabın 15'inci sayfasındaki KUTU 1.2, şu soruyla başlamaktadır: "Klinik psikologlar, hastalarını tedavi ederken psikoloji araştırmalarının en son bulgularını uygularlar mı?" Önde gelen klinik psikologlar olan Dr. Timoty Baker, Richard McFall ve Varda Shoham yaptıkları geniş analizde (2008) bu soruya sert ve rahatsız edici bir "Hayır!" cevabı vermişlerdir. Araştırmacılara göre, klinik psikologların büyük kısmı bir araştırmanın yöntemini ve bulgularını anlayabilmek için gerekli olan yöntem bilgisinden yoksundur.