…Ben aslında bir mektup yazacaktım sana.
Bir mektup yıllarca seninle sen dolu olan.
Bir mektupta anlatacaklarımla kısaca yazacaktım seni sana, beceremedim yazmayı yine kısaca. Kısaca olamadığın gibi, kısaca anlatamadığım bir kitap oldun.
Bana göre anlatmakla bitmeyecek bir sen için bu kitap kısaca oldu.
Uzunca seni anlatmak isterken, kısaca oldu yazamadıklarımla…
Kırmızı ve yeşil gümüş kırma ile işlenmiş antika örtüleri sakladım yıllar önce aldığım,ellerimle işlediğim kına torbalarımı.
Sakladıklarım sadece bunlar mı?
Her şey hayalini kurduğum, hasretim olarak sakladıklarımda kaldı artık benim.
Hayalini kurduğum ellerime yakılacak kına kokusu olmadı belki ama,
Beraat gecesi kabul olan duam için söz verdim Rabbime, ömrüme hasret bir ceviz kokusu ile.