Kaynaklara göre Rabıta, şirktir. Çünkü İslami gözükerek Yahudi ve Hıristiyanlığa hizmet etmektedir.
Ortadoğu'da Amerikancı İslam'ın (ılımlı İslam'ın) sacayaklarından biri de, bölgedeki sosyalist ve milliyetçi hareketlere karşı İslamcı örgütleri desteklemek amacıyla, 19 Mayıs 1962 tarihinde Mekke'de kurulan RABITA, resmi adıyla Dünya İslam Birliği örgütüdür.
Rabıta'nın finansörü dünyanın en geniş petrol rezervlerine sahip Suud yönetimi, bir diğeri ise Arap-Amerikan petrol şirketi ARAMCO (Arabian-American Oil Company) idi. Yani Amerikan sermayesi de vardı. Bir başka kaynak ise Suudlu petrol şeyhlerinin zekatları...
El Kaide, IŞİD gibi örgütler gerçekte, daha İslam'ın ilk yüzyılından itibaren ortaya çıkmış bir sapkın yolun bugünkü uzantısıdır. Emevilerin dini ile Haricilerin terörizmini birleştirirseniz El Kaide, IŞİD anlayışına uzanırsınız. Bu çizgide İslam, artık insanlara erdem kurallarını aşılayan ve barışa ulaştıran bir din olmaktan çıkar; muhterislerin, dar kafalı yobazların tatmin ideolojisi durumuna düşer, düşmüştür. İşte El Kaide, IŞİD çizgisinin arkasındaki anlam da budur.
Bugün Ortadoğu'daki çatışmaları, Suriye'yi, Irak'ı, hatta Türkiye'de olanları, gündemdeki Anayasa tartışmalarını anlamak için değerli basın şehidi Uğur Mumcu'nun açtığı pencereden bakarak Rabıta'yı anlamak gerekiyor.
Uğur Mumcu gazeteciliğinin günümüzdeki ender kişilerinden Hüseyin Hakkı Kahveci, bu kitapla Rabıta üzerinden yaşanan gerçeklere, sürüklenmekte olduğumuz tuzağa dikkat çekiyor.