Ulu Tanrım. kalbim seninle konuşmak için içimde bir su gibi akıyor ama sen bu yüreği korkuyla dolduruyorsun oysa korksam da dua etmem için bana ağız verdin. Bana ne bilgelik ne de kurnazlık bahşettin. senin öfkeni nasıl dindireceğimi bile bilmiyorum. Ama sen ne diyeceğimi biliyorsun. çünkü daha sözcükler dudaklarımdan dökülmeden sen onların ne olduklarını zaten biliyorsun ve tüm yaptıklarımızı görüyorsun. Yine de o zavallı günahkârlar için sana dua edeceğim. Böyle konuştuktan sonra Rahel başını eğdi. Tanrı onun mütevazılığını gördü, yanaklarından aşağı yuvarlanan gözyaşlarını fark etti. Onun yakarmasını duymak için öfkesini bastırdı ve sessizleşti.