İslam âleminin her yıl, gelişini sevinçle karşıladığı Ramazan ayı, Müslüman toplumların her bir cüzü için birbirinden farklı ve rengârenk tecrübeleri barındırıyor. Tüm bu renkliliğin, canlılığın, kültürel çeşitliliğin yanı sıra Ramazan, dünyanın neresinde olursa olsun, her bir Müslüman için ortak bir değeri ifade ediyor. Coğrafya, tarih ve kültür; insanı yaşadığı toprakların alışkanlıklarıyla çevrelemeseydi acaba zihinlerde Ramazan'a dair ne gibi hatıralar olurdu?
Ramadan Mubarak, dünyanın farklı coğrafyalarında Ramazan üzerine kaleme alınmış mektupların bir araya getirildiği; okurunu, Endonezya'dan Filipinler'e, Arjantin'den Bangladeş'e her kıtadan 30 ülkede yaşayan Müslümanların ortak Ramazan tecrübesine şahit kılan bir çalışma. Yalnızca Ramazan'ı değil, mektupların geldiği ülkelerdeki gündelik yaşamın en ince detaylarından süzülen gelenek-görenekleri, kültürel mirası, yeme-içme alışkanlıklarını, sofra adaplarını zengin birikimleriyle ele alan bu kitapta kimi zaman bir sofraya konuk olacak, kimi zaman yaşam şartlarının olumsuzluklarını Ramazan ayının iklimiyle göğsünde yumuşatanlarla bağ kuracaksınız. Kâh Kanadalı Müslümanlarla teravih namazında yan yana gelecek kâh İsveç'te bir mühtedinin yirmi saat nasıl oruç tuttuğuna ya da Arjantin'de bir Katoliğin Ramazan'a duyduğu özleme tanık olacaksınız. Türkiye'de sahur vaktinde duyulan davul sesinin, yerini bazı ülkelerde siren seslerinin ya da anonsların alışına şaşırıp Endonezya, Ürdün gibi ülkelerde okul ve iş saatlerinin Ramazan ayına göre nasıl düzenlendiğini okuyacaksınız.
Bazen birbirinden oldukça farklı âdetleri aktaran bu mektuplar; iftarların, sahurların, teravihlerin, bayrama ulaşmanın yaşattığı sevinç, özlem ve mutlulukta Müslümanlara kardeşliklerini hatırlatırken onların kültürel çeşitlilikleriyle bir ipe tutunmalarını sağlayan ortak hikâyelerini gözler önüne seriyor.