Hepimizin hayatına daha çok öyküler girmeli. Ne kadar çok öykümüz olursa o kadar bambaşka dünyalara yolculuk ederiz. Fakat her geçen gün önümüze hazır olarak sunulanlar bir parça daha hayal gücümüzü zayıflatıyor ve belkide farketmeden hayal kurmaktan vaz geçiyoruz. Oysa hayalsiz bir dünya ne kadar da küçük kalır, içine sığamayız bile.
Eskiden hayatların arasına sızan reklamlar vardı; şimdi reklamların arasına sızan hayatlar var. Eskiden reklamlara bakarlardı; şimdi hepimiz reklamımızı yapıyoruz.
Peki şimdi bu hayatlara ve reklamlara her gün yaşadığınız ve asla yaşayamayacağınız öyküler için ara vermeye ne dersiniz?
Unutmayın, hayat geçip gidiyor, geriye sadece öyküler kalıyor.
Ve şimdi reklamlar...