Bu kitapta resim alanında değişik alıntı/alıntılama biçimlerinin kendi bağlamımıza uygun olarak kimi tanımlamalarını kısaca anımsattıktan sonra, genelden özele giderek her yöntemin tanımlamalarımıza uygun kimi resimlerdeki karşılıklarını bulmak uğraşında olacağız. Ardından her bir yönteme ilişkin söz konusu resimlerin hem betimsel hem de çözümsel bir tutumla, ağırlıklı olarak gösteren düzlemindeki (postmodern tanımlamasına uyan yapıtların biçimsel düzlemde öncelikle bir "oyun" gibi görüldüğünü anımsatmalıyız) işleyişine ilişkin kimi irdelemeler yapacağız. Amacımız belli bir yöntem üzerine oturtulan kimi resimlerin özel bir çözümlemesi yanında genel olarak alıntılama, resimlerarasılık, göstergelerarasılık, resimsel etkileşim ve aktarma vb. sürecine uyan birkaçını gönderge yapıtlar olarak göz önünde bulundurup bu görüngüdeki işleyişlerine, bileşenlerine ilişkin bir dizi saptama yapmak olacaktır. İlk aşamada resimlerarasılık bağlamında gündeme gelen temel yöntemlerin, yaklaşımımıza uygun düştüğünü düşündüğümüz, değişik dönemlere ve ülkelere ilişkin kimi sanatçıların yapıtlarından yararlanarak neler olduklarının bir tiplemesini yapacağız. Yaklaşımımızla doğrudan ilintili olan ve kavramların kuramsal düzlemde daha iyi kavranmasını sağlayacak olan en belirgin özellikleri de kendi içinde kısaca tanımlamaktan geri durmayacağız.
Kitabın başlığına gelince. Burada tüm çalışma, üzerine oturduğu dört temel kavram "alıntı", "resimlerarası(lık)", "etkileşim" ve "aktarma" çevresinde toplanıyor. Etkileşim ve aktarım olgularından hem bir iç resimsellik olarak adlandırabileceğimiz, bir başka anlatımla, bir resmin üreticisi olan bir sanatçının bir başka resmi yanında (öz-resimsellik), başka bir sanatçının bir resmi ya da resimleri arasında kurulan ilişkiler bağlamında söz ediyoruz. Bundan başka bir resmin yansılarını gönderdiği değişik sanatsal biçimler arasında kurulan ilişkilerde de bir aktarım, dilbilimdeki karşılığıyla söylersek bir göstergelerarası süreç işlerlik kazanmaktadır. Dolayısıyla "resim ve alıntı" gibi bir başlık yerine "resimsel alıntı" adlandırmasıyla resmin kendi içerisinde olduğu kadar değişik sanatsal biçimlerdeki payını gözden uzak bulundurmadan, ilk adlandırmanın dayattığı sınırı ikinci tür adlandırmayla biraz daha genişletiyoruz. Buna karşın bu çalışmada, öteki resmin payının değişik sanatsal biçimlerdeki (müzik, sinema, yazın, fotoğraf vd.) kullanımını derinlemesine sorgulamadan (bir başka çalışmada bunun üzerinde duracağız), şimdilik kısa değinmelerle yetineceğiz.