"Resul"
"Artık insan olmayacak ve korkmama gerek kalmayacak."
Sadece canlı, sadece kendisi, kendisiyle eşit ve kendinden ibaret oluşun bilgisiyle kuşanmadan, bir yanıyla salt var oluşa, bir yanıyla çaresiz yok oluşa koşan Resul, dil'in içinde bir dil, ev'in içinde bir ev kuruyor: Durmadan devinen, dönüşen ve her şeyi şekillendiren bir dünyada, "hayatta ve bilmede" daima başladığı yere dönmeye mahkûm o varlık, gerçek olanın tekinsizliği gerçekdışının açık seçikliğinde bedeninin ve aklının sınırlarını zorluyor.
"Hiçbir şeyi netleştiremiyor, hiçbir şeyi sabitleyemiyor, durmadan çırpınıyorum. Durmadan her şeyde başa dönmek ve sonuna kadar bilmek istiyor, her seferinde anlamayı bitirdiğim şeylerin değiştiğini ve o ana dek yaptığım her şeyin boşa gittiğini görüyorum. Bundan yorulmak bir işe yaramıyor. Hayatta ve bilmede her an yeniden başa dönmek gerekiyor. Bundan vazgeçmek mümkün değil, o tuhaf sarsak aklım söz dinleyesi değil, yapıyor. Bana düşen onun sonu gelmez tartışmalarına ve durmadan değişen yeni duruma uyarlanma çabalarına kahramanca tahammül etmek."