Bu asırda Kur'an-ı Azimüşşan'ın manevi ve yüksek bir tefsiri olan Risale-i Nur'un ilk halkası ve saff-ı evveli olan Nur talebeleri de, o dehşetli dönemdeki ceberut zihniyete, yıkım ve tahribatlara karşı izzeti İslamiyyeyi muhafaza için, hapis ve zindanlar içinde asla yılmadan ve çekinmeden bu tebliğ görevini ve temsil sorumluluğu ifa ve icra etmiş, o meşakkatli, yakıp kavuran alev ve ateşleri içinde imanların kurtulmasına azami gayret sergilemiş, destansı bir hizmet icra etmişlerdir.
Ancak şu var ki, bu asrın dehşeti ve zulmeti, dünyanın cazibesi, nefislerdeki rehavet ve ülfet, afaki işlerin tazyik ve yoğunluğu, maddi ve siyasi atmosferin insanları ziyade meşgul etmesi ve özellikle sosyal medyanın yıkıcı, kavurucu, tahribi insanları manevi hayata karşı bir derece rehavet, tembellik ve lakaytlığa sevk etmiştir. Bu renk solması, matlaşma, sıradanlaşma gibi sebeplerden dolayı müminlere görev ve sorumluklarını hatırlatmak, dimağları berraklaştırmak, kalbler üzerindeki rehavet tozları süpürmek ve bir manada fabrika ayarlarına dönmek adına bu çalışma kaleme alınmıştır.
Yayınevi olarak ümit ediyoruz ki, inşallah bu eser, yenilenme ve şuur keskinliğine, derin tefekkür ameliyesine ve bir çeşit "ameliyat-ı cerrahiye" ihtiyacına cevap verecektir.
Okurlarımızın bu kitabı ciddi bir biçimde dikkat ve teemülle, im'an-ı nazar ile okuyacaklarını, anlayıp özümseyerek amele ve hayata yansıtacaklarını Rahmet-i İlahiyye'den ümit ediyoruz. Tebliğ kulun, tesir Allah-u Azimüşşan'ındır.