Rasulllah'ı (s.a) dolayısıyla İslam'ı anlamak; şüphesiz Kur'an ve Sünnet'i en iyi şekilde bilmekle mümkündür. Arapçayı -ana dilleri olması sebebiyle halkımızdan dahi iyi bilen Arap aleminde bile Kur'an-ı Kerim tefsirlerinden ve hadis şerhlerinden müstağni olunmamıştır. Nitekim hicri 1. Asırda tefsirler, 3. Asırda Garib'ul Hadisler, IV. Asırda da hadis şerhleri yazılmaya başlanmıştır. Riyaz'üs-Salihin'in değişik asırlarda arapça şerhlerinin yapılmış olması da bu değerlendirme çerçevesindedir.