Rodos, uzun süre Cezayir-i Bahr-i Sefid Eyaleti olarak nitendirilen Ege Adaları vilayetinin yönetim merkezliğini yaptı. Dolayısıyla Türk hakimiyeti boyunca bölgedeki adalar, adacık ve kayalıkların idari, mali ve askeri her türlü bürokrasisi buradan yönlendirildi. Diğer taraftan Rodos kalesinin şartlarının uygunluğu, adayı aynı zamanda tanınan bir sürgün mahalli haline getirdi. Adi suçlulardan başka, İran Şehzadeleri, Eflak Boyarları, Kırım Girayları Dağıstan Hanları, Anadolu ve Arabistan'dan konar göçer aşiretler, önemli ölçüde Yemen tarafının Müslüman unsurları, gözden düşüp merkezden uzaklaşıtırılmak istenen büyük kısmı üst düzey devlet ricali ve yazarlar, görevini kötüye kullanan memurlar, şeyhler ile Girit ve Çerkez muhacirleri, adanın sosyal yaşamına renk kattılar.