Merhum büyük düşünür Edward Said 'sömürge aydın' lafını ilk kullanan entelektüeldi. Said kendi ülkesinin kültüründen ve halkından nefret ederek varlığını üstün Batı medeniyetine ait gören ama Batı tarafından da önemsenmeyen ancak belli Batı istihbarat örgütleri tarafından aparatçik olarak kullanılan entelektüel tipolojisi için sömürge aydınları tabirini kullanmıştı. Hem Afrika'da, Asya'da hem Latin Amerika'da hem de İslam dünyasında böyle aydın örnekleri çok sayıda vardır.
Türkiye'de de bu tür sömürge aydını çok vardır. Ama son yıllarda bu algı giderek değişmektedir. Kendi ülkesinin çıkarlarını gözetip adaletten ayrılmadan yazı yazanlar var. Sömürge aydını olmayan, duruşunu bozmadan, diklenmeden dik duranlar var. Bunlardan biri de Hilal Kaplan. Hem Kürt meselesi hem 17 ve 25 Aralık darbe süreçlerinde ve hem de diğer konularda vicdanlı yazılar yazıyor.
"Rojbaj, Parev, Şalom, Merhaba, Selamün Aleyküm" Hilal Kaplan'ın son dönem yazılarından oluşan önemli bir çalışma. Vicdan süzgecinden geçirilmiş ve cesaret içeren bu yazılar bir döneme ışık tutuyor.