Kökenleri tarihte olan hukuk, sadece bir kanun koyucunun iradesiyle özdeşleşen soyut bir yapı değildir. Hammurabi'den modern Cumhuriyetlere kadar, kanun koyucular her toplumun temel unsurlarından biri olan hukuku yaratmıştır. Kutsal kitaplar da hukuk kuralları koymuştur. Aristo ve Jean-Jacques Rousseau nasıl olması gerektiğini, belirmiştir. XII Levha Kanunu hukukun esaslarını belirlemiş, Gaius yapıyı tamamlamıştır. Hukuksuz toplum olmaz (Ubi societas, ibi ius). Hukuk nasıl oluşmuştur? Devirlerin, devleti idare edenlerin, uygulayıcıların ve hukuk âlimlerinin bu farklı doğuşlarda rolü nedir? Yüzyıllar boyunca, örneklerin sayısı artmıştır.
Başlangıçlarında, Romalı hukukçular ve Yunan düşüncesiyle başlayan oluşum, Orta Çağ'da tamamlanmış ve değişikliklere uğratılmıştır. Modern dünya ve dolayısıyla modern hukuk bu temeller üzerine kurulmuştur: Devlet, egemenlik ve anayasa kavramlarıyla kamu hukuku ve gitgide farklılaşan ulusal hukuklarıyla özel hukuk. Nihayet, XVIII. yy sonundan itibaren kanunlaştırma hareketleri hukuku tekrar sistemleştirmiş ve sanayi toplumlarının ihtiyaçlarına cevap verecek niteliğe kavuşturmuştur.