Rosshalde
Parçalanmanın eşiğindeki bir aileyi barındıran hüzünlü malikâne Rosshalde’de; varlıklı ve başarılı ressam Johann Veraguth ile kendisi gibi sanatçı, piyanist eşi Adele arasındaki derin yabancılaşma sonucu “çift yalnızlığa” bürünen mutsuz evliliği bir arada tutan son bağ küçük oğul Pierre’in varlığıdır. Rosshalde malikânesi beklenmedik bir trajediyle sarsılınca, Veraguth için küçük oğluna duyduğu sevginin ve yurtsuz, köksüz kalarak sürüklenme kaygısının yıllardır gölgelediği başka bir patika belirir: Kendini keşfetme yolculuğu.Evlilikle biçimlenen esaretin duygusal gerilimini çarpıcı bir anlatımla resmeden ROSSHALDE (1914) otobiyografik izler taşır. Bir yandan ressamlık Hesse’nin de sanatçı kişiliğinin bir parçasıdır; yine kendini keşfetme teması bağlamında Hint kültürü ve Budizm’le iç içe oluşunun çok öncesinde, 1911’de çıktığı uzun Hindistan yolculuğu isyankâr ruhuyla barışma girişimi anlamına gelebilecek bir ilk deneyim oluşturur.Rosshalde, insan ruhunun karanlık kaynağında bireyselleşen ve kişiliği oluşturan “bireyin tekrar edilemez yazgısı”nı betimliyor.Kitaba konu olan mutsuz evliliğin tek nedeni yanlış seçim değil; sorun çok daha derinlerde, bir sanatçının ya da düşünürün evliliğe yatkın olup olmadığında. Bunun cevabını bilmiyorum ama benim durumum kitaba alabildiğine yansıdı; burada sona eren bir şey var, umarım gerçek hayatta onunla başka türlü başa çıkabilirim.Hermann Hesse
Devamını Oku