Tevfik Fikret, Rübâb-ı Şikeste'de (Kırık Rübâb, 1900), Servet-i Fünûn dönemi şiir dili ve güzelduyusunu belirleyen; hem biçim hem de içerik bakımından yenileşmenin öncüsü olan şiirlerini derlemiştir. Bu şiirlerde, aşk temasının yanı sıra öteki şairlerde pek görülmeyen, şairin insanseverlikten kaynaklanarak gündelik yaşamı yansıtan "toplumsal gözlemci" yanı da açıkça görülür. Fikret, yeni bir şiir dili ve güzelduyusu kurmasının yanı sıra, insanı insan yapan değerleri de önemseyen bir söylem kurmuştur. Tevfik Fikret'in şair olarak özyapısını en iyi belirleyen de, yine şairin kendisidir:
Günümüz gençlerinin de anlayabilmesi için, Rübâb-ı Şikeste'nin bu basımında şiirlerin özgün metinleriyle günümüz diline uyarlanmış metinleri yan yana, iki dilli olarak verildi; doğallıkla, günümüz diline çevrilmiş olan metinlerde şairin özgün şiir âhengi, kullandığı ölçü ve uyaklar aranmamalıdır. Kitaba Fikret'in yaşamı ve sanatı konusunda uzunca bir giriş yazısı eklendi; gereken yerlere konulan dipnotlarla da metinlerin daha anlaşılır olması sağlanamaya çalışıldı.