Beuliss'te hayat normaldi... Olabildiğince... Geçit bekçileri geçitleri korur, askerler sonsuz Hiçlik'ten kaçan ruhsuzları haklar, Kral ise Merîen sayesinde sarayında huzurla yaşardı... Merîen; asi, güzel ve güçlü kraliyet muhafızı… Yetim, ruhsuzların kızı, kralın yamağı...ve daha nice hoşgörüsüz söylemlerin muhatabı... Ama Merîen bunlardan daha fazlası olmuştu hep. Her gün defalarca geçtiği gül geçidi yolu kana bulandığında, geriye dönmek mümkün müydü? Lilara, intikam naralarıyla iki koca boyutu birbirine katarken, bu imkânsızdı... Sahera, kendi ruhu için Merîen'i Orawy Büyücüsü'ne gönderdiği anda, geri döneceği bütün yollar artık çıkmaz sokaktı...Kairell "Üzgünüm Merîen. İkinci yol, seni ve beni ayrı yerlere savurur..." dediğinde biliyordu Merîen, geri dönemeyeceğini...Geri dönüşün olmadığı bu patika, onu hızla karanlık bir savaşa sürüklerken Merîen; dostu Tairun, aşkı Kairell ve Huysuz Büyücü Orawy ile beraber girdiği amansız bir mücadelenin kilit ismi olmuştu. O sakin hayat, artık sadece bir hayal miydi? Aşk, intikam, güç ve karanlığın hakimiyet sürdüğü bu dünyada kaybolmak, sandığınızdan daha kolay olacaktı.
Hazır mısınız? Karanlık çok yakın...