1914-1918 yılları arasında yaşanan 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı başında İtilaf Devletleri kendi aralarında Osmanlı coğrafyasını paylaşmışlardı. Bu paylaşımda Doğu Karadeniz bölgesinin Harşit çayına kadar olan bölümü de Rus Çarlığı'na bırakılmıştı. Osmanlı Devleti'nin savaşa girmesiyle açılan Kafkas Cephesi'nin, Sarıkamış faciasından sonra düşmesi üzerine Rus orduları Doğu Anadolu bölgesinin işgaline girişmiş, kısa sürede Erzurum'a ulaşmıştı. Erzincan-Bayburt istikametinden ilerlemekte olan Rus ordusunun işini kolaylaştırmak ve Türk direnişlerini etkizleştirmek amacıyla Rus donanmasının ateş gücünü de yanına alarak Hopa'dan Trabzon'a doğru başka bir Rus ordusu harekete geçmişti.
Rusların sahil boyunca yaptıkları harekatı engelleyerek kara ordusuyla buluşmasına karşı koymak isteyen çoğunluğunu gönüllülerin oluşturduğu Türk birlikleri, özellikle Of yöresinde Baltacı Deresi istikametinde kahramanca direndiler. Bütün çabalara ve fedakarlıklara rağmen Türk direnişi kırıldı ve 18 Nisan 1916'da Trabzon'a giren Rus ordusu, gizli paylaşımda kendilerine bırakılan Harşit çayına kadar olan bölgeyi işgal etti.
Bu tarihten itibaren Rus işgal bölgesinde yaşayan Türkler çareyi, can ve mal güvenlikleri açısından güvenlikli olan batı illerine doğru göçe çıkmakla buldular. Bir milyonu aşkın insanın malını, mülkünü, doğdukları toprakları terk ederek sonu bilinmeyen bir yolculuğa çıktıkları bu serüvenin adına "muhacirlik" yaşadıkları dramın ağıtına ise "muhacirlik, destanı" denildi. Ancak, bu acılara tanıklık edenler Türk oldukları için, haykırışlar bir türlü duyulmadı, Zaten hiç kimse de kulak vermedi. Çünkü bunlar, Şark Meselesinin halledilmesinin kurbanları olarak seçilmişti.