Rüyalar, 21. yüzyılın ortalarında bir başlık aracılığıyla görüntülenmeye başlanmıştır. Kısa süren bir erotik rüya yayını furyasından sonra, rüyalar çeşitlenir ve rüya sanatı gerçek anlamda doğmuş olur. Rüya sanatçısı Selim Özben bu süreçte küresel çapta bir üne kavuşur. Özben'in şöhretinin doruğundayken ortalıktan kaybolması uluslararası bir sorun haline gelir. İç Güvenlik Bakanlığı araştırmacı Ruhi ve çalışma arkadaşı Peri'yi olayı çözmek üzere görevlendirir.
"Selim Özben rüyalarını, algılarınız sonuna kadar açılmış, rüyanın zarafetiyle sarmalanmış, zevk ve merakla mest olmuş bir halde seyrederken kendi kendinize keşke hiç bitmese dersiniz. O rüyaları izlerken gündelik hesapların sizi hapsettiği zihinsel kısırlıktan kurtulup bir harikalar diyarına girmiş gibi olursunuz; sonunda ben de önemli bir olayın, ilginç bir maceranın, güçlü bir duygunun, zenginleştiren bir izlenimin parçası oluyorum diye düşünür ve mutlu olursunuz."