Bilinmezi bilmek arzusuyla yaratılan insanoğlunun belki de ilk meraklarından biridir rüyalar. Bazen hayat rüyaya bazen de rüya hayata dönmektedir oysa. İşte bu döngüde gidip gelen insanoğlunun kendini keşfetmeye başladığı andan itibaren verilmeye başlanmış eserlerdir, tabirnameler. Milattan önceki dönemlerde Asurlular, Babilliler, Sümerler, Mısırlılar gibi uygarlıkların bu alana ait ilk eserlerin yazıcıları oldukları bilinmektedir. İnsanın rüyayı anlamlandırma merakı tarih boyunca devam etmiştir. Bu yolculukta inanç sistemlerinin oluşturduğu çerçeveler de zaman zaman sürece yön vermiştir. Örneğin İslamiyet'te rüyalar önemli bir yere sahiptir. Peygamberlerin rüyaları, kıssaları bugün herkes tarafından bilinmektedir. İslam dünyasında önemli bir yere sahip tabirnameciler bu bilinirlikte muhakkak ki etkili olmuştur. Ünlü tabirnamecilerden biri olan İbni Sîrîn ve "Düş Tabiri Cedveli" adlı eseri bu çalışmaya kaynaklık etmiştir.