Vitrinler temiz ve satılacak ürünlerle doluydu. Çıkışa doğru küçük bir yerde mini şark köşesi yapılmış, içine otantik kıyafetler giydirilmiş mankenler bile oturtulmuştu. Bazı duvarlarda ışığı yansıtan ve dükkânı daha geniş gösteren aynalar da vardı.
İç aydınlatmada gözleri yormayan, sarı ve beyaz soft ışıklar kullanılmıştı. Bir anda ortamdan etkilenerek kendimi hiç ihtiyacım yokken alışverişin ortasında buldum. Küçük paketli baharatların her çeşidini ve içtiğim papatya çayından aldım.
Çıkışta bulunan kasaya ödememi yaparken dış taraftaki aynadan dükkânın tabelasından yansıyan adını okudu. Gözüme şirin gözüken tabelada "Senin Yerin Baharat Evi" yazıyordu.
Dükkândan ayrılırken kendimi daha mutlu hissediyordum. Gün boyu burnumda sokağımızda yeni açılan baharat dükkânının kokusu vardı.