Ümitsizlik diyarına gitme, ümit burada
Karanlıklar diyarına gitme, güneş burada
Gönül seni, gönül ehlinin diyarına
Ten seni, su ve çamur hapsine çeker
O zaman gönüldaşdan gönül gıdası al da
Gönlün gıdalansın
Mevlana
Şafak Yazıları, din, felsefe ve metafizik konular üzerinde yoğunlanmış bir akademisyen olarak tanıdığımız Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç'ın 15 Temmuz hadisesinden gençler arasındaki ahlakî çözüntüye kadar geniş bir yelpazede yazdığı yazılardan oluşuyor.
Yürüttüğü diplomatik görev dolayısıyla İslam dünyasının en ücra köşelerine kadar uzanan yeryüzü seyahatlerinde dünyada olup bitenleri yerinde gözlemleme imkanı bulan Kılıç, gündemde olan toplumsal, siyasal ve dinî konuları sûfî perspektifinden değerlendirirken can alıcı toplumsal yaralara salt güncel politika, istihbarat ve gazetecilik analizleri üzerinden cevap bulmak yerine,Oluş aleminde her olan bitenin kökleri sebepler alemindedir,görüşünün izlerini sürerek sadra şifa çözümler arıyor. İslam tasavvuf geleneğinin kaç asırlık tecrübesine sırtını döndüğü için tefekkür gücünü yitiren ümmetin evlatlarına, günlük olanı yorumlarken de kalıcı esaslardan vazgeçmemeyi, meselelere çözümü taşrada değil içeride aramayı, içeriye dönmeyi hatırlatıyor.
Son yüzyılda Vahhâbîlik, Selefîlik gibi kutsalla irtibatı kalmayan nevzuhur modellerin İslam dünyasını perişan ettiğini düşünen Kılıç, dünyanın sadece siyasi istikrarını değil düşünce dünyasını da alt üst eden emperyalist devletlerin ötekini"köleleştirme" çalışmalarına karşı varlık gösterebilmenin ancakİslâm metafiziğinin zamana, mekâna ve insana dair yaklaşımları, hikmet, irfan, izan kriterleri esas alınarak ilimde, sanatta, siyasette bir Geleneği olmakla mümkün olabileceğini iddia ediyor.
Şafak Yazıları'nın,manevî tekamül ve manevî bilgilenme yolunu besleyen damarlarımızdaki tıkanıklıkların açılmasına vesile olması ümidiyle…