Yabancılaşma, bireyin çevresiyle ve kendisiyle yaşadığı uyum sorunundan kaynaklanan sosyolojik ve psikolojik bir problemdir. Sanata ve sanatın bir kolu olan edebiyata da yansıyan bu durum, Türk edebiyatı içerisinde kaleme alınan eserlerde de kendisine yer bulmuştur. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının kadın yazarları arasında yer alan Safiye Erol, kaleme aldığı dört romanında bu olguyu farklı boyutlarıyla, kurguladığı karakterlere yansıtmıştır. Ancak onun yarattığı bu kahramanların, başlarından geçen olaylar, edindikleri tecrübe ve karşılaştıkları bazı kişiler vasıtasıyla romanın sonuna doğru yavaş yavaş yabancılaşmadan kurtuldukları ya da bu durumun olumsuz etkilerini azalttıkları görülmektedir.